Friday, March 26, 2021

Süt

 


Beşer fıtratı, hususiyle Ümmet-i Muhammed’in fıtratı, süte benzetilmektedir. O olduğu gibi kalsa ekşir, bozulur, içindeki virüsler çoğalır. Sonra da hiçbir işe yaramaz hâle gelir. Ve artık yağından, ayranından, peynirinden istifade edilmez. Ama kimyasal bir operasyona tâbi tutulursa, ondan yağ ve peynir elde edildiği gibi ayranından da istifade edilir. Tıpkı insan da bunun gibidir. Meselâ insan, tamamen terkedilmiş bir hâlde kalsa, ona ne iyi ne de kötü hiçbir şey telkin edilemese ve lâhut âlemiyle olan münasebeti kesilse, o da, süt gibi işe yaramaz hâle gelecek ve atılacaktır. Onun içindir ki, çok yüce gayeler için yaratılmış olan insan, eğer Cenâb-ı Hakk’ın kâinatta hâkim olan terbiyesine uygun hareket etmez ve O’nun yolundakilere dahil olmazsa, esfel-i safilîn denen en aşağı derekeye sukut eder. Ve Cehennem’e yakıt olur.


“Rabbü’l-âlemîn” unvanıyla kendisini bize tanıttıran ve bu unvan sayesinde binbir isminin cilvesini gösteren Allah’ın isimlerine yakın olduğumuz nisbette terbiyeli ve insanî kâb-ı kavseyne yükselmiş olacağız. Yoksa hayvandan daha aşağı bir duruma düşecek ve sukut edeceğiz.