Evet gönül istiyor ki sizler duyguda, düşüncede, anlayışta, inançta ve hizmette daima genç kalasınız.. kalasınız ve taştan su çıkarma seviyenizi daima muhafaza edesiniz ve hiç yaşlanmayasınız. İçimden öyle geçiyor. Çiçekler gibi, solmayan güller gibi daima, ama daima genç kalabilseniz.. zira bazı insanlar, yaşlanınca elde ettikleri bilgi ve tecrübeleri ile beraber, bir ölçüde ukalâlıkları da artıyor.. ve ordu bozanlık etmeye başlıyorlar. Şeytan onların içlerine kolayca nüfuz edebiliyor.. edebiliyor da hizmet düşüncesinin dışında değişik beklentiler içine girebiliyorlar. Keşke, evet keşke elimden gelseydi, 'kollarımı makas gibi açarak' bu düşüncelere giden yollar önünde dursaydım da geçmek isteyenlere geçit vermeseydim! Ve 'Burası çıkmaz sokak!' deseydim..!
N'olur, genç kalın.. çocuklar gibi saf ve temiz kalın. Duyguda, düşüncede, inançta, amelde ve hizmette daima tertemiz olun. Ve devamlı ön saflarda koşun. Tıpkı küheylanlar gibi hem de çatlayıncaya, kalbiniz duruncaya kadar ve başlangıçtaki halinizden hiç taviz vermeden hep koşun!.
Neylersin ki, elden gelmiyor işte. Geçmişte büyük yararlılıkları olanlar, gün geliyor, duyguda, muhakemede, mantıkta hizmet felsefesinde ihtiyarlıyorlar.. ihtiyarlıyorlar ve turnikeye önce girmenin hakkını arıyorlar. Abilik sevdasına kapılabiliyor ve çeşitli şeytan tuzağı beklentilerin esiri ve zebunu olabiliyorlar. 'Nerede bize saygı?' diyorlar. Hırçınlık yapıyorlar.
Elden ne gelir? İnsan bu. Elbette, 70'ine 80'ine ulaştığı hâlde genç kalanların yanında ihtiyarlayanlar da olacak.. ve tabii önümüzdeki yıllarda toplum çapında yaşanacak imtihanlarla elenen birçok insan da olacak. Bunların birçoğu safvetini, sadeliğini kaybedecek. Allah ile olan irtibatı önemsemeyecek. Dünyevî hazlar ve zevkler adına kendini salıverecek.. ve kimileri tamaha, kimileri tenperverliğe, kimileri şöhrete, kimileri riyaya, kimileri haneperestliğe çoluk-çocuk sevdasına, mal-mülk-menal arzusuna kapılacak.. ve pek tabii ki kimileri de başlangıçtaki inanç, azim ve gayretiyle yoluna devam edecek.