Arapçası Yakub, Tevrat’ta ise Yacqôb, İshak’ın oğlu, İbranice עקב kökünden “ardından gelen, sonraki” manasında. İkiz kardeşinden az sonra doğduğu için bu adı almış. Arapça tacqîb, mütecâqib, câqibet ve akabinde’den bildiğimiz caqb (iz, topuk) ile akraba bir sözcük. Takip = izlemek. Akıbet = izleyen şey, art.
Latinceye Iacobus olarak uyarlamışlar. Fransızcada sesliden önce gelen /y/ sesi jandarmanın /j/sine dönüştüğü için, ve ayrıca vurgusuz hece düştüğü için, Jacques (/jak/) halini almış. İngilizcesi, Fransızcadan uyarlama Jack (/cäk/). Yorkshire (Kuzey İngiltere) diyalektinde Jock olur.
Ortaçağın sonlarına doğru Batı Avrupa’da jacque/ jack/ jock en yaygın köylü erkek adı. Dolayısıyla hem Fransızcada hem İngilizcede “köylü, kıro, andavallı” anlamını yapıştırıvermişler. Bizdeki Memiş yahut İbiş gibi bir şey, ama tam değil, çünkü bayağı aşağılayıcı bir tınısı var. Fransızca 14. yüzyılda jacquerie = köylü isyanı, jaquette = köylü mintanı. İngilizce jack 16. yüzyılda “çiftlik hayvanlarının erkeği”, 17. yüzyılda “herif, uşak, seyis, gemide tayfa”. Jockey esasen “herifçik” demek, ama sanırım özellikle Kuzeyden gelen ağır taşralı bir tip kastedilmiş. Atlara bakan uşağa bu ad verilmiş.
Türkçede jaket adı verilen gâvur giysisinin adını en erken Ahmet Mithat’ın 1877 tarihli bir romanında buldum. /j/ sesi Türkçede zor olduğundan kısa sürede ceket’e dönüşmüş. Genel kuraldır, yaygın dolaşıma giren kelimeler yerel dilin ses alışkanlıklarına uyar, buna karşılık jaketatay (jaquette à taille) gibi elit dilinde kalanlar orijinal seslerini daha çok korurlar. Jokey de “at yarışlarında binici” anlamında 1900’lerde geçiyor. Osmanlı Jokey Kulübü 1906’da mı ne kurulmuş.
Latinceye Iacobus olarak uyarlamışlar. Fransızcada sesliden önce gelen /y/ sesi jandarmanın /j/sine dönüştüğü için, ve ayrıca vurgusuz hece düştüğü için, Jacques (/jak/) halini almış. İngilizcesi, Fransızcadan uyarlama Jack (/cäk/). Yorkshire (Kuzey İngiltere) diyalektinde Jock olur.
Ortaçağın sonlarına doğru Batı Avrupa’da jacque/ jack/ jock en yaygın köylü erkek adı. Dolayısıyla hem Fransızcada hem İngilizcede “köylü, kıro, andavallı” anlamını yapıştırıvermişler. Bizdeki Memiş yahut İbiş gibi bir şey, ama tam değil, çünkü bayağı aşağılayıcı bir tınısı var. Fransızca 14. yüzyılda jacquerie = köylü isyanı, jaquette = köylü mintanı. İngilizce jack 16. yüzyılda “çiftlik hayvanlarının erkeği”, 17. yüzyılda “herif, uşak, seyis, gemide tayfa”. Jockey esasen “herifçik” demek, ama sanırım özellikle Kuzeyden gelen ağır taşralı bir tip kastedilmiş. Atlara bakan uşağa bu ad verilmiş.
Türkçede jaket adı verilen gâvur giysisinin adını en erken Ahmet Mithat’ın 1877 tarihli bir romanında buldum. /j/ sesi Türkçede zor olduğundan kısa sürede ceket’e dönüşmüş. Genel kuraldır, yaygın dolaşıma giren kelimeler yerel dilin ses alışkanlıklarına uyar, buna karşılık jaketatay (jaquette à taille) gibi elit dilinde kalanlar orijinal seslerini daha çok korurlar. Jokey de “at yarışlarında binici” anlamında 1900’lerde geçiyor. Osmanlı Jokey Kulübü 1906’da mı ne kurulmuş.