Friday, August 29, 2014

Türkçe-Farsça-Kürtçe


Kürt bir okurum yazmış. Türk kültürünün bazı özelliklerinden acı bir dille şikâyet ettikten sonra, hoşbeş sözcüğünün Kürtçe xweşbêj (hoş söyleyen, hoş konuşan) deyiminden türediğini savunmuş. Buna ihtimal vermiyorum. Dünyadaki tüm diller prestij ve statü bakımından “üstün” saydıkları dillerden kelime alır. “Aşağı” sayılan dillerden ancak birtakım “komik” argo terimleri ya da çok spesifik nesnelerin adları alınır. Türk toplumunda eğitimli kabul edilen zümrenin büyük bir çoğunluğu 900 yıl boyunca Farsça eğitimi aldı. Bu dilden gelen kelimeleri laf arasında kullanmayı “kültürlü” tavrın gereği saydı, cool buldu. O yüzden Türkçede en umulmadık yerlerde Farsça deyim ve kelimelere rastlamak normal. Buna karşılık Farsçayla akraba bir dil olan Kürtçeden, Türkçeyle daha yakın toplumsal teması olduğu halde, alınan kelime yok gibi bir şey.

Bugün de düşünürseniz, yazımın arasına iki tane İngilizce kelime attırsam kimse yadırgamaz. Açıklamasız mesela Lazca yahut Ermenice bir kelime kullansam herkes ipin ucunu artık kaçırdığıma hükmeder.