Daniel Goleman'ın kaleme aldığı, Optimist Yayınları'nda çıkan Ekolojik Zeka isimli kitap, yaşama farklı bir perspektifle bakmamıza yardım ediyor.
Ama bu pencerelerden giren ışık, aşırı ısınmaya yol açarak yaz aylarında klima ve elektrik kullanımını artırıyor. Pamuklu ürünler de aynı şekilde sağlık için daha yararlı kabul edilse de, pamuk üretimi çokça su talep ettiğinden dünyanın çevresi açısından sorun oluşturmaktadır. Kısaca Daniel Goleman çevreci olarak yaptığımız her şeyin hem görünen hem de görünmeyen bir maliyeti ve etkisi olduğunu belirtiyor.
Her ürünün bir yaşam döngüsü vardır. Bu döngü hammadde ve yarı mamullerin toplanması ile başlar. Bu toplama faaliyeti sırasında çevresel etki başlar. Üretimin tamamlanması ve ürünün kullanılmasıyla devam eder. Ürün çöpe atıldıktan sonra çevresel etkisi devam eder. Goleman'a göre, bir ürünün çevre, insan ve sosyal sistem için iyi olup olmadığı ancak ürün yaşam döngüsünde tüm evreler bakarak anlaşılabilir. Örneğin damacana suların plastik kapları, petrol türevinde üretildikleri için çevreci değildir. Kullanım sırasında defalarca kullanılabilmeleri çevrecidir. Mikroskobik düzeydeki aşınmalar dolayısıyla içme suyuna karışan kimyasallar açısından çevreci değildir. Kullanımdan çıkan damacananın geri dönüşüm süreci yine ayrı bir sorundur.
Ortalama insan, satın aldığı ürün ve hizmetlere kendi kişisel ihtiyaçlarını karşılama düzeyiyle bakıyor. Halbuki bu ürün ve hizmetleri, dünyayı nasıl etkilediğini düşünerek değerlendirmeliyiz. Daniel Goleman'ın Ekolojik Zeka dediği şey, tüketim tercihlerimizle dünyayı nasıl etkilediğimizi fark ederek seçimlerimizi bilinçli hale getirebilmemizle ilgilidir. Satın aldığımız her şey, hem dünyayı hem bedenimizi etkilemektedir. Ortalama insan, satın aldıklarının sadece bedenini etkileyen kısmıyla ilgileniyor. Dünyayı ve sosyal yapıyı nasıl etkilediğiyle ilgilenmiyor. Örneğin, ilaçların bedenimiz üstündeki yan etkisini düşünüyoruz, ama son kullanma tarihi geçen ilaçları doğrudan çöpe atarken bu ilaçların çöpten toprağa topraktan suya karışacağını, bitkilerin, hayvanların ve balıkların etkileneceğini düşünmüyoruz.
Tüketicilerin bu anlamda daha bilinçli tercihler yapması gerekiyor. Tüketicilerin bilinçlenmesinden kazançlı çıkacaklar, çevreci üretim yapan şirketler ve çevreci dernekler. Çevreci derneklerin yönlendirmesi, işbirliği ve danışmanlığı ile üretim yapacak şirketler pazarda tüketicinin bilinçlenmesiyle doğru orantılı daha başarılı olmaya başlamıştır. Daniel Goleman'a göre tüketicinin daha fazla bilinçlenmesinde rol oynayan faktör, sosyal medyanın etkili kullanımıdır. Bu anlamda tüketiciler, üreticiler ve sivil toplum örgütleri sosyal medyada yapacakları paylaşımlar ile daha bilinçli bir tüketime yol açacaktır.
Melih Arat, Zaman Gazetesi, 22 Kasım 2015