Saturday, September 16, 2017

Benim Afrika’m


 


On dokuzuncu yüzyılın sonlarında, Avrupalı sömürgeci güçler Afrika’yı paylaşmak için Berlin’de toplandılar.

Selvalar, nehirler, dağlar, toprak üstü ve toprak altından oluşan sömürge ganimeti için verilen kavga uzun ve çetin oldu. En sonunda yeni sınırlar çizildi ve 1885 yılında bugün, her şeye muktedir Tanrı adına, Genel Anlaşma imzalandı.

Avrupalı efendiler 

-altın, elmas, fildişi, petrol, kauçuk, kalay, kakao, kahve ve palmiye yağının adını hiç anmama nezaketini gösterdiler;

-köleliğin kendi adıyla anılmasını yasakladılar;

-dünya pazarına insan eti sunan şirketleri hayırsever topluluklar diye adlandırdılar;

-ticaretin ve medeniyetin gelişimini özendirme arzusuyla yanıp tutuştuklarını dile getirdiler,

-ve herhangi bir kuşku kalmış olabilir diye, yerli toplulukların manevi ve maddi huzurunu arttırma kaygısıyla hareket ettiklerini ilan ettiler.

Böylece Avrupa, Afrika’nın yeni haritasını uydurdu. Bu zirve toplantısında, göstermelik dahi olsa, hiçbir Afrikalı yer almadı. 


  
Ayrıca Bakınız:
Borders Drawn With Rulers