Saturday, October 7, 2017
Kalenin Serencamı
Hintavrupa anadili *bhergh- : müstahkem yer.
Kale anlamına gelen *bhergh- sözcüğü hemen hemen tüm Hintavrupa dillerinde karşımıza çıkıyor. Eski Yunanca pýrgos ve Germence burghs en yaygın örneklerden ikisi. Müthiş kalesiyle ünlü olan Pergamon, ya da bugünkü şekliyle Bergama kentinin adı Anadolu’nun Yunan-öncesi bir dilinden, belki Luvicenin devamı olan Mysia dilinden alınmış. Eski bir Kelt tanrıçasının adı olan Brigit ise aslında sağlam veya “iyi korunmuş” demek. Belki “kale gibi kadın” demek istemişler.
Bizans devletinin özellikle 6. yüzyılda Rize’den Diyarbakır’a ve Suriye’ye uzanan bir hat boyunca neredeyse adım başı inşa ettirdiği pýrgos’lar ünlü. Hemen hepsi bugün hala ayakta olan bu kaleler Arapları da çok etkilemiş olacak ki “müstahkem savunma kulesi” anlamına gelen bürc (burç) sözcüğünü Yunancadan almışlar. Arapçada ince g sesi aşağı yukarı 6. yüzyılda kullanımdan kalktığı için son sesini değiştirip c yapmışlar. Aynı sözcük Türkçede doğrudan Yunancadan alınmış şekliyle burgaz olarak da geçiyor. Burgaz adasına adını veren kulenin kalıntılarını tepedeki Rum manastırının bahçesinde görmek mümkün.
Birçok kasaba adında karşımıza çıkan bor ögesi de aynı kaynaktan geliyor. Niğde’nin Bor’u ile Isparta’nın Uluborlu ilçesi iki örnek. Keçiborlu da aslında keçikaleli demek; koyun kalesi anlamına gelen Hamburg’la neredeyse adaş. Buna karşılık Hamburg’un köftesi hamburger adıyla üne kavuştuğu halde keçiborgeri henüz tanıyan yok.
Batı Avrupa haritasında tabii burg/burgh/borough/bourg/borgo’lu isimlere rastlamadan adım atmak imkânsız. Sözcüğün asıl anlamı kale, ama etrafı surla çevrili her türlü yerleşim için de bu söz kullanılmış. Ortaçağda “etrafı surla çevrili, dolayısıyla feodal beylere karşı belirli hak ve özgürlüklere sahip olan ve özyönetim hakkını kullanan yerleşim” diye özetleyebileceğim gayet net bir hukuki anlam kazanmış. Böyle bir yerleşimde oturan kimseye İngilizce burgher, Fransızca bourgeois denmiş. Özetle, köylü olmayan ve feodal bir beye bağlı olmayan kişi demek. 18. yüzyıla doğru bu kesim özellikle İngiltere ve Fransa’da devlet yönetimine ağırlığını koymuş. Karl Marx isimli amatör sosyolog da bundan hareketle çağın burjuva çağı olduğuna kanaat getirmiş.
Türkçede bir ara burjuva karşılığı olarak ‘kentsoylu’ diye feci bir deyim uydurulmuştu. Ben öztürkçeci olsaydım herhalde burcul derdim. Burjuvazi yerine burcugillere ne dersiniz?