Friday, November 17, 2017

Türkçe'nin Yabancı Kelimelerden Arındırılması Neden Zor?



“Türkçeyi “yabancı kelimelerden temizleme” çabasına girenlerin işi hiç kolay değil. Bir fikir vermek için, temizlenmesi gereken deyimlerden küçük bir demet sunayım.

Gazete bayii (İtalyanca Arapça), limited şirket (İngilizce Arapça), betonarme bina (Fransızca Arapça), tahta kurusu (Farsça Yunanca), yasal haklar (Moğolca Arapça), tepsi böreği (Çince Farsça), davul zurna (Arapça Farsça), haydut herif (Macarca Arapça), salaş lokanta (Macarca İtalyanca), çölde çay (Moğolca Çince), motorize tümen (Fransızca Toharca), domates peynir (Aztekçe Farsça), şampiyon Fenerbahçe (Fransızca Yunanca Farsça), İstanbul Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü (Yunanca Arapça İngilizce Arapça Farsça Arapça), Osmaniye Valiliği Lüzumsuz Mesai Dairesi Amirliği (altı kez Arapça).

Olaya farklı bir açıdan bakmak da bence mümkün. Böyle inanılmaz bir kültür sentezinin yeryüzünde başka örneği acaba var mıdır? Başka hangi dil ‘Çin Seddinden Atlantiğe kadar’ hemen her dilin izlerini taşır? Bir kavramın Fransızcasını, Yunancasını ve Arapçasını aynı rahatlıkla bir cümleye sığdırabilmek bir zenginlik değil midir?

Kozmopolitliğiyle övünen İngiliz dilinin kelime hazinesinin %25 kadarı eski Anglosaksoncadan, %60 kadarı Fransızca ve Latinceden geliyor. Fransızca kelimelerin %70’e yakın bölümü Latinceden devşirme. Doğrusunu söylemek gerekirse, az çok inceleme fırsatını bulduğum 25 kadar dil arasında Türkçenin rekoruna yaklaşan başka dil yok.