Saturday, April 7, 2018

Uyurlar


“Göçleri inceleyen antropologlar popüler casusluk romanlarındaki “uyurlar" terimini kullanırlar. Uyurlar yeni ortamlarında kendilerine “normal” bir hayat kuran göçmenlerdir: Gittikleri ülkenin dilini öğrenir, âdetlerini uygular, tamamen uyum sağlamış görünürler - derken, birden bir hayale kapılırlar. “Yurda dönmek” fantezisi öyle bir şiddetle onları zapteder ki birer robota dönüşürler. Kazandıkları her şeyi satıp savarlar ve dönüş yaparlar. Yapmış olduktan hatanın ayırdına vardıklarında da (çoğu böyle hisseder) yirmi yıl ya da daha fazla bir süre “uyuduktan” o ülkeye geri dönerler. Yine uyum yıllarını yaşamak zorunda kalıp (tıpkı psikiyatr koltuğundaki gibi), sonunda -iki kere kırık, iki kere tamir edilmiş olarak- yazgılarıyla barışırlar. Çoğu paralel hayat yaşar: Anavatanlarının hayalini, “sadece geçici olarak” yaşadıktan ülkenin duvarlarına yansıtır, yansıttıktan hayali “gerçek” hayat olarak yaşarlar.”