Monday, August 6, 2018

Japonlar Atom Bombalarından Sonra Bile Teslim Olmadılar


İnsanlık tarihi binlerce yıl boyunca pek çok acı ve felaket gördü. Bu yönüyle insanlık tarihi aynı zamanda savaşlar, zulümler ve trajediler tarihi olarak değerlendirilebilir. Ancak 2. Dünya Savaşı tarih boyunca hiç olmadık zulüm ve acıların dünyanın her yanında görüldüğü, insanların insanlıktan çıkıp şeytanları utandıracak hallere düştüğü bir dönem oldu. Ülkemizde 2. Dünya Savaşı denilince daha çok Hitler Almanya'sı ve Yahudi soykırımı akla gelse de, savaşın en kanlı trajedilerinden büyük bir kısmı da Pasifik Okyanusu ve Güneydoğu Asya'da gerçekleşti. Savaşın bu kısmı hakkında Hollywood yapımlarının da etkisiyle Pearl Harbor ve Iwo Jima gibi savaşlar hatırlanacaktır. Ve tabii olarak da Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları.

**

Bu yazı hazırlanırken Wikipedia (ilgili makalenin tamamını okumam yaklaşık 1 saat alıyor), Newyorker, New York Times, Foreign Policy, The Japan Times, Business Insider ve Guardian gibi popüler gazete ve dergilerde son yıllarda çıkmış yazılar kaynak alındı. Wikipedia'daki ilgili maddenin olaylara çoğunlukla Amerikan merkezli baktığı sğylenebilir. Diğerleri ise çoğunlukla bombanın atılmasının arkasındaki başka sebepleri araştırıyor ya da direk olarak Amerikan politikalarını eleştiriyor. Bunun sebebi iki sene Obama'nın anma törenlerine katılması ve bir nevi özür dilemesi olsa gerek. Yazıların kalanı da halen sağ olan kurbanlarla yapılmış röportajlar veya olay günü hikayelerinden oluşuyor.

**

Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombaları bir savaşta aktif olarak kullanılan ilk nükleer silahlar olarak tarihe geçtiler. Nazi Almanyası'ndan Amerika ve İngiltere'ye kaçan bilim adamlarının önderliğinde oluşturulan meşhur Manhattan projesi temel olarak Almanya'dan önce bu bombayı yapmak üzere oluşturulmuştu. Almanya'nın 1945 baharında teslim olması ve Hitler' in intiharıyla bombayı kullanmaya gerek kalmasa da savaşın Pasifik kısmı devam ediyordu. Bu kısımda savaş aslında daha çok Amerika ile Japonya arasında geçiyordu. Operation Downfall ismi verilen operasyonla Amerikalılar Japonları öncelikle işgal ettikleri Filipinler, Myanmar ve Büyük Okyanus adaları gibi yerlerden çıkarmaya, sonrasında da Japonya'yı işgal etmeye çalışıyorlardı.

Meiji Restorasyonu ile 1800lerin ikinci yarısında hızlı bir yükselişe geçen Japonya 1. Dünya Savaşı sonunda artık oldukça güçlü bir hale gelmişti. Almanlarınkine benzer bir hırsla değişik yerleri işgal etmeye başlayıp büyük bir imparatorluk kurmaya çalışıyorlardı. Sahalin, Mançurya, Kore, Çin'in önemli bir kısmı, Vietnam, Filipinler, Myanmar ve Malezya'nın bir kısmı ile okyanus adalarını ele geçirmişlerdi. Almanya ve İtalya'ya benzer şekilde faşist bir grubun yönetimine geçen Japonya'da imparator Hirohito ülkeyi küçük bir grupla yönetiyordu ve bu grubun arzu ve hırsları milyonların canına mal olacaktı. Nanjing'te olanlar, Koreli ve Çinli onbinlerce kadına yapılanlar, öldürülen milyonlar... Pearl Harbor'a yaptıkları saldırı olmasaydı da Amerika ile karşı karşıya gelmeleri çok muhtemeldi. 1945 yaz aylarına gelindiğinde Avrupa teslim olmuş ve Japon şehirleri Amerikan bombardımanları ile yerle yeksan olmuştu. İşgal edilen yerlerin büyük kısmı da elden çıkmaktaydı. Yine de Japonya direniyordu ve Amerika 6 Ağustos'ta Hiroşima'ya ve üç gün sonra da Nagasaki'ye atom bombası attı. Japonlar da kısa süre sonra yenilgiyi kabul ettiler.

Bombalar patladığında, yarısından çoğu ilk gün olmak üzere iki şehirde toplam en az 214000 kişi öldü. Aylar ve yıllar boyu binlerce insan radyasyon kaynaklı hastalıklar, yanık ve yetersiz beslenmeden dolayı yaşamını yitirdi. Japonya buna rağmen teslim olmadı, ancak Sovyetler'in savaş ilan etmesiyle 15 Ağustos'ta teslim oldu.

Amerikalılar savaş sırasında 69 şehri bombardımana tutmuş ve yerle bir etmişlerdi. 100 binlerce ölüye rağmen Japonya teslim olmuyordu. Yapılan tahminlere göre yüzbinlerce Japon ve on binlerce Amerikan askerinin ölmeden de Japonya'yı işgalle ele geçirmek mümkün görünmüyordu. Savaşın ekonomik boyutu da ayrı bir yüktü muhtemelen. Amerika toplam zayiatının dörtte üçü olan 1 milyon asker kaybını Haziran 1944 ve Haziran 1945 arasında vermişti.

Vurulacak hedefler belirlenirken Amerikalılar şu şekilde plan yapmışlardı: Kokura, Yokohama, Kyoto, Nagazaki gibi askeri mühimmat ve birliklerin yoğun olduğu ya da liman, rafineri gibi stratejik ve teknik öneme sahip yerler öncelikli hedefti. Ayrıca bomba kararı alınmadan (ya da çok önceden beri) bazı bölgeler atom bombasının etkisini görme, ya da ağır darbe adına bombardımanlar sırasında göz ardı edilmiş ve fazla vurulmamıştı.

Tokyo'da imparatorun Sarayı'nın vurulmasındansa askeri ve stratejik öneme sahip yerler daha ön plana çıktı. Tarihi Kyoto şehri ise bir iddiaya göre kültürel mirasın öne çıkması sebebiyle listeden çıkarılmış ve yerine Nagazaki hedefe konulmuştu. Bununla birlikte vurulacak şehrin düz olması da önemliydi çünkü patlama sonrası alev fırtınasının olabildiğince etrafa yayılması gerekiyordu, ki böylelikle olabilecek en büyük yıkım ve maximum ölü sayısına ulaşılsın. Bunlar Amerikalılar niye büyük şehirler değil de Hiroşima ve Nagazaki gibi küçük yerleri vurmuş sorusuna cevap veren argümanlar.

Hiroşima'nın bomba atılmadan önceki nüfusu 350 bin civarındaymış ve buranın bombardımanlardan etkilenmemesi garip karşılanıyormuş. Japonlar arasındaki genel kanı işgal sonrası Amerikalıların burayı kendilerine merkez üs yapacaklarından dolayı bombalamadıkları yönündeymiş.

Atom bombasını bir bölgede patlatma ve bu şekilde Japonları korkutup savaştan çekilmelerini sağlama fikri ise Amerikalı komutanlar arasında revaç bulmamıştı. Japonlar teslim olmayabilir, esirleri bu bölgeye sevkedip radyasyona maruz kalmalarına sebep olabilir diye düşünülüyordu. Elde sadece iki tane olan ve yapımı çok pahalı olan bombalardan birinin böyle bir güç gösterisine harcanması da lüks bulunmuştu. Herşeyden önemlisi atom bombası ilk kez kullanılacaktı ve oluşturacağı şok etkisi bu şekilde hafifletilmemeliydi Amerikan savaş lordlarına göre.

Havada infilak eden bomba atıldığı hedefin 240 metre uzağına düştü. Amerikalıların hesapladığından daha düşük bir etki gösterse de patlamanın oluşturduğu alev fırtınası yaklaşık 75000 kişiyi anında öldürdü.

Hiroşima'daki tüm hastahaneler merkezde olduğu için sadece bir doktor sağ kurtulmuştu, binlerce hemşireden de sadece birkaç yüzü.

video

Bomba patladığı anda olanları hayal etmek oldukça güç. Binlerce dereceye varan sıcaklıkla yakın yerdeki herkes yanmış olmalı, belki de şokla anında öldüler. Kırılan camlar kurşun gibi her tarafa fırlamış ve zaten yanıp kömürleşmiş cesetlere kurşun gibi yapışmıştı. İnsanların gözlerinin yuvalarından gerçek anlamında fırladığı, organlarının parçalanıp koptuğu yazılagelen gerçekler. Bomba patladığında zaten yoğun bir karanlık oluşmuş ve peşinden oluşan toz her yeri kaplamış olmalı. Yıkılmayan çok az yer vardı. Bir şekilde bombaya biraz uzak olanların da evleri yanmaya başlamıştı. Çıkan ses, çığlık atan insanlar, ağlayan ve kaybolan çocuklar, enkaz altında kalanlar... Sonraki günler etraf yanmış cesetlerle dolu olmalıydı.

2016'da Hiroşima'daki anma törenlerine katılan ilk Amerikan başkanı Obama'nın elini sıktığı 80 yaşındaki Shinegoki Mori okula giderken bombanın patladığını ve patlama şiddetiyle bulunduğu köprüden nehre düştüğünü anlatmış New York Times gazetesine. Günlerce yiyecek aradığını ve ararken karşılaştığı tek şeyin yanmaktan kömürleşip tanınmaz hale gelen cesetler olduğunu hatırlıyor. Düştüğü nehir onu bu akıbetten korumuş.

İkinci bomba için Kokura şehri hedeflense de hava koşulları sebebiyle alternatif hedef olan Nagazaki vuruldu. Hava koşulları denilen hadise ise şehrin üstünü kaplayan toz bulutlarıydı. Atom bombasının hedefi bir kilometre ıskalaması bile Amerikalılara göre bu pahalı silahın israf edilmesi anlamına geleceği için hedefin çıplak gözle görülmeden bombanın salıverilmemesi emri vardı. Bazı teorilere göre 3 gün önce ilk bombayı atan Enola Gay isimli ve bu görevde hava durumunu tetkik etmekle vazifeli uçak Japonlarca tespit edilmişti. Dolayısıyla yerel savunma birimleri bir şekilde buhar ve dumanla şehrin üstünü kapatmışlardı. Bu bir şehrin kaderini değiştiren ve halkını kurtaran çok stratejik bir karardı. Aynı zamanda diğer bir şehrin kaderini değiştirecekti çünkü bombacıların alternatif planları vardı.

Daha büyük bir bomba atılsa da şehrin coğrafi koşulları ölümlerin sayısını Hiroşima'ya oranla daha az olmasını sağladı. Ayrıca şehirde petrol olmaması da yangınların yayılmasını sınırladı. Yine de Japon sömürgelerinden gelen çok sayıda kayıt dışı işçi ve göçmen olması sebebiyle ölü sayısı 40 bin ila 80 bin arası olarak tahmin ediliyor.

Japon hükümeti bir kaç gün sonra yenilgiyi kabul edince bir iki hafta sonraya planlanan diğer bombaların atımından vazgeçildi.

Tarihteki en büyük devlet terörü denebilecek bu hadiseyi savunanlar savaş devam etseydi çok daha fazla kişi ölecekti diyerek savunuyorlar. Başta da belirtildiği gibi bombardımanlar ve Pasifik Okyanusu'ndaki aktif savaş devam etseydi en az bir milyon Amerikan askeri ve onun çok daha fazlası Japon asker ve sivil ölecekti. Ancak savaşı bitirmek için başka metotlar da olabilirdi. Örneğin Sovyetler'in Mançurya'daki işgalinden sonra Japonya teslimiyeti kabul etti. Ayrıca şu haliyle ölenlerin çok büyük kısmı kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere sivillerden oluşuyordu.

Japon resmî tezine göre ABD atom bombalarını başlamakta olan Soğuk Savaşı göz önüne alarak kullanmıştı.

Benim de kanaatime göre Almanya'nın bile teslim olduğu bu savaş biraz daha sürer ama tarihin en büyük trajedilerinden biri olan bu insanlık dışı uygulamaya gerek kalmayabilirdi.

Hiroşima'da olayın ehemmiyetini saatler sonra anlayabilen Tokyo yönetimi, bir iddiaya göre, Japon bilim adamlarının atom bombası kullanıldığı yönündeki raporlarında ikinci bir bombanın inşa edilmiş olamayacağı düşüncelerine dayanarak direnişe devam kararı aldılar. Bunun üzerine Amerikalılar da ikinci bombayı atmaya karar verdiler. Bununla birlikte Japonya'da yüz binin üzerinde nüfusu olan yerlerden sadece dokuzu bombalanmamış, kalanı ise kimisi yüzde doksan beşlere varan oranlarda yıkılmıştı. Bombalanmayan yerlerin bir kısmı kuzeyde ve çok uzaktı bir kısmı da Kyoto gibi kültürel sebeple yıkımdan kurtulmuştu.

Daha gerçekçi ikinci iddiaya göre ise atom bombaları Japon devletinin savaştan çekilmesine sebep olmamıştı. Olaya Japon hükümeti açısından bakınca bu sadece yeni bir bombaydı. Hiroşima'nın etkisinden çok daha büyük bombardımanlar geçirmişti Japonya. Mesela aylar önce, 9 Mart'ı 10'una bağlayan gece Tokyo bombalanmış ve yüz yirmi bin kişi tek gecede ölmüştü. Savaş boyunca 68 ayrı şehir yerle yeksan olmuştu. O yüzden Hiroşima ve Nagasaki savaşı bitirmek için yeterli değildi.

Japonları pes ettiren Sovyetler'in Japonya'yı işgal planı oldu. ABD'ye aylardır direnebiliyorlardı ve bu gidişte de daha aylar sürecek bir savaş vardı. Savaşın kaybı barizdi ancak savaş suçları mahkemelerinde yargılanmamak ya da savaş sonunda itibarlarını koruyabilmek için Japon hükümeti ve imparator stratejik planlar üzerinde yoğunlaşmışlardı. Avrupa'da yenilen ülke yöneticileri yargılanmaktaydı o günlerde. Diplomasi ve Amerikalıları hoş tutarak bu akıbetten korunmayı umuyordular. Belki işgal ettikleri yerlerin de bir kısmını hala koruyabilirlerdi, o yüzden savaş sonrasını da düşünüp diplomasiyi amaçlıyorlardı. Evet şehirler yıkılmaya yüzbinler ölmeye devam ediyordu ve Amerika iki şehirde yeni büyük bombalar denemişti ama bu çok da yeni birşey değildi.

Stalin'in kuzeyden saldırısı ise çok daha tehlikeliydi, kuvvetlerin büyük kısmı güneyde savaşıyordu ve Sovyetler Kuzeydeki Hokkaido'yu çok rahat ele geçirebilir ve imparatorluğu utanç verici bir sona uğratabilirlerdi. Japon yöneticilerin savaş suçları mahkemesi korkusu kadar imparatorluğu kaybetme korkusu da anlaşılabilir, zira dünyanın en uzun süren hanedanlığıydı bahse konu olan. Zaten atom bombalarından çok önce olası bir Sovyet saldırısı ile teslim olunma kararı alınmıştı. Ve sonuçta da öyle oldu.

Başkan Truman'ın ikinci bombadan haberi olmadığı için oldukça kızdığı ve kendi emri olmadan yeni bir bomba atılmasını yasakladığı gibi ilginç bir bilgi de mevcut. Günlüğüne o çocuklar ölmemeliydi tarzında birşeyler bile yazmış. İlk bombadan sonra her ne kadar zafer çığlıkları atılsa da ölü ve yaralıların görüntüleri özenle saklanmış Amerikan halkından. Bomba atılan yere neredeyse 2 hafta sonra ulaşan bir gazeteci Japon propagandası yapmakla suçlanmış. Japonların olanları belgeleme amaçlı kayıt ve yayınlarına da Amerikalılar bir süre sonra el koymuşlar. Yine de pek çok video ve fotoğraf günümüze dek ulaşmış.

Özellikle de Nagazaki'de birçok savaş esirinin de öldüğü bir başka ilginç ayrıntı. Bombalar atılırken sivil ölümleri engelleme gibi bir çaba içinde olunmadığı açık. Askeri hedeflerden çok siviller ölmüş her iki seferde de. Bazı savaş esirlerinin isimleri çok geç belirlenebilmiş zira Amerikalılar kendi askerlerini de atom bombasıyla öldürdüklerini uzun süre açıklamamayı tercih etmiş.

Gar Alperowitz'e göre savaşı bitirmek üzere bomba atıldığı bir efsane sadece. Zira diğer şehirler bombardımana maruz kalıp yerle yeksan olmuştu. Oralarda çok daha fazla insan ölmüştü. Ancak Japonlar savaşı bırakmamıştı. Japonların teslim bayrağını çekmesini sağlayan asıl faktör Kızıl Ordu ile girilecek savaştı. Şehirlerin kaybı ya da yıkılmasından çok Japon ordusunun tamamen yok edilebileceğinden korktular ve Sovyetler'in savaş ilanı ile 2. Dünya Savaşı'ndan çekildiklerini ilan ettiler. Alperowitz yazısında pekçok Amerikalı komutan ve politikacının sonradan yazdıkları anıları ve o günlerde basına verdikleri demeçlerinden alıntı yaparak aslında Japonya'yı yenmek için atom bombasına gerçekten bir ihtiyaç olmadığını vurguluyor.

Sonuçta atom bombaları Japonların teslim olma sebebi ya da Amerika'nın kazanma sebebi olmasa da ilginç bir şekilde iki tarafa da savaş sonunda büyük getiri sağladı. Japonya'yı gereksiz yere savaşa sokan ve savaş sırasında değişik yerlerde bir çok işgal ve zülümler gerçekleştiren Japon yöneticileri yenilgiye bahane olarak düşmanın mucizevi silahını gösterecek, oluşan mağduriyetten de uzun yıllar nemalanacaklardı. Bu ortamda savaş suçları gibi şeyler de gündemden düşüyordu ya da aşağıda da değinileceği gibi bazı yönleriyle görmezden geliniyordu. Amerikalılar ise bu insanlık trajedisi ile Soğuk Savaş için psikolojik bir üstünlük sağlamışlar, Pasifik Okyanusu ve çevresinin günümüze dek gelen politik kontrolünü elde tutmayı başarmışlardı(!)

Savaş suçları mahkemesi hakimlerinden birinin oğlu olan Jerry Delaney'in Foreign Policy'de çıkan makalesinde bahsettiği üzere Amerikalılar Japonların bazı savaş suçlarını gündeme hiç getirmemeye baştan karar vermişlerdi. Bunların arasında savaş esirleri üzerinde yapılan biyolojik deneylerden, sivillerin bombalanması, sistematik tecavüz ve soykırıma varana kadar pek çok zulüm vardı. Ancak bunların mahkemeye gelmesi 69 şehrin bombalanması ve özellikle de Hiroşima ve Nagazaki'yi de resmî kayıtlara geçireceği için bunların mahkemede sorgulanmamalarına karar verildi. Halbuki tarihin en barbarca saldırılarından biri olan bu bombardımanlarla bir gecede Amerika'nın tüm savaş boyunca Pasifik'te kaybettiğinin üç katı insan ölmüş oluyordu, ki büyük çoğunluğu sivildi bu ölülerin. Böylelikle savaşın sonunda kurulan mahkemeyle galiplerin adaleti hükmetti ve mahkemelerin en önemli sonucu Amerika'nın tüm suçlarını örtmek oldu.

**

Japonlar bombalardan sağ kurtulanlara hibakusha ismini vermişler. Günümüzde yaklaşık 164 bin hibakusha hala sağmış. Ortalama olarak 81 yaşındalar. İlginç bir şekilde bu insanlar yoğun bir ayrımcılığa maruz kalmışlar çünkü radyasyondan etkilendikleri ve hastalıklı oldukları düşünülüyormuş. Çocukları da bu önyargı ve dışlamadan muzdaripmiş günümüzde. Daha da kötüsü o dönemde zorunlu işçi olarak çalıştırılan on binlerce Koreli'den sağ kalanlar ve sonradan Japonya'ya yerleşenler uzun süre Japonlara tanınan sağlık hizmetlerinden faydalanamamışlar. Bu mesele ancak 2008'de adalete kavuşmuş.


1. https://foreignpolicy.com/2015/08/05/stalin_japan_hiroshima_occupation_hokkaido/

2. http://www.newyorker.com/magazine/1946/08/31/hiroshima
3. http://www.greenwych.ca/hiro2bmb.htm
4. http://www.businessinsider.com/the-nuclear-bomb-didnt-beat-japan-stalin-did-2017-8
5. http://www.newyorker.com/tech/elements/nagasaki-the-last-bomb
6. https://en.wikipedia.org/wiki/Atomic_bombings_of_Hiroshima_and_Nagasaki