Sunday, May 8, 2016

Halkın Deliliği


Bilgeler derler ki: "Lütfundan bir pay almak için halka alçakça dalkavukluk etmek, fazla iltifatlarla sevgi ve saygısını satın almak, birçok deli el çırpınca hararetle peşlerinden koşmak, birçok gürültülü alkışla sarhoş olmak, tanrı tasviri gibi kendini zafer alaylarında taşıtmak, ya da ayak takımı görsün diye pazar yerinin ortasında havaya kaldırılmak kadar çılgınca bir şey var mıdır? İnsan adına bile layık olmayan kimselere takılan şu isimler, şu lakaplar, yapılan tanrısal törenler, en iğrenç zalimler için yapılan o açık tanrısallaştırmalar, bütün bu şeyler, ne kadar alay edilse gene az olan gülünç delilikler değil midir?" Ey efendiler kim bunun aksini iddia ediyor? Ama gene bu deliliklerin aşkınadır ki en büyük kahramanlar, şairlerin ve hatiplerin göklere çıkardıkları bütün o parlak anıtları yaratmışlardır. Şehirleri kuran, devletleri, kanunları, dini, meclisleri, mahkemeleri koruyan bu deliliktir. Özetle, insan hayatının temeli bu deliliktir. Saçmasapan fikirlerine göre dünyayı idare eden, odur.

**
Gökten düşen bir bilge, birdenbire aramızda görülse de şöyle haykırsa: "Tanrınız ve efendiniz gözüyle bakmakla olduğunuz kimse, insan adına bile layık değildir; o madem ki hayvanlar gibi idaresini vahşi tutkularına bırakmışsa, o halde hayvanlar sınıfından da üstün değildir, madem ki bu kadar aşağılık efendilere kendi arzusuyla boyun eğmektedir, o halde tutsakların en alçağıdır."