“Tabiat”ta her defasında orijinal ve pek çok maksada yönelik icraat görürüz. Bunlar, âdeta sonsuz sayıda fakat mükemmel ve kusursuzdur; oysa bir şeyin çokluğu mükemmelliğe manidir. Ayrıca bunlar, sonsuzca kolaylıkla olur, fakat bu kolaylığa rağmen tam bir düzen ve âhenk içindedir. Yine, bu icraat hem çok hızlı fakat sağlam, yerli yerinde ve pek çok maksada yöneliktir. Sayısız denebilecek çoklukta tür bir arada, ama her biri, hattâ pek çok türlerin her bir ferdi diğerlerinden ayırt edici farklılığa sahiptir. Her bir hadise, her bir varlık, âdeta masrafsız ve insan için çok ucuza mal olmakta, fakat kâinat değerindedir. Meselâ, bir kiraz tanesinin meydana gelmesi için güneşe, yağmura, havaya, toprağa, kiraz ağacı ve tohumuna, bu tohumun kiraz olabilme özelliğine ve bütün bu unsurların çok esaslı işbirliğine ihtiyaç vardır. Kısaca, bir kiraz tanesinin varlığı için bütün bir kâinat gereklidir. Böyle iken, bunlar insana karşılıksız sunulmaktadır. Türler ve fertler arasında zaman ve mekân bakımından ne ölçüde mesafe bulunursa bulunsun, hem en yüksek derecede benzerlik, hem farklılık söz konusudur.
Çokluğa rağmen sonsuz değerde sanat ve mükemmellik, mutlak kolaylığa rağmen kusursuz düzen, sistem ve âhenk, inanılmaz sürate rağmen tam bir denge, tenasüp ve sağlamlık, sonsuzca çokluğa, karışıklığa ve dağılıma rağmen mükemmel ferdîlik ve ayrışma (taayyün), akıl almaz ucuzluğa rağmen en yüksek değer ve fiyat, Tek ve Benzersiz Yaratıcı’nın eseri ve O’nun varlığına, birliğine, İlim, İrade ve Kudreti’ne delildir. (Mesnevî-i Nuriye, 32)”