Efendimiz'in Risaleti ve Şahsiyeti(İmam Şiblî) 'nden Notlar
- Hz. Peygamberin başarılarını anlatma hususunda çok cimri davranan Margoliout bile bu büyük başarıyı takdire mecbur kalarak der ki: "Hz. Muhammed, vefat ettiğinde görevini tam olarak yapmıştı. Çünkü darmadağınık Arap kabilelerinden bir millet meydana getirmiş, bütün Arabistan'a ortak bir din temin etmiş, Arabistan'ın çeşitli kabileleri arasında aile bağlarından da kuvvetli, devamlı bir bağ kurmuştu."
- Aslında Araplar içinde hanifliği de kabul edenler vardı. İbn Hacer, İsabe adlı eserinde bunlar hakkında bilgi verir. İslamiyet'in Ebu Musa el-Eş'arî, Tufeyl b. Amr ed-Devsi aileleri arasında yayılması bu esasa bağlıydı.
- Arapların bu savaşta[Hendek] yenilmesi Kureyş'in bütün siyasi otoritesini sarsmıştı. Kureyş'ten korktukları için İslamiyeti kabul etmeyen Arapların üzerindeki baskı kalkmış, Hz. Peygamber'in huzuruna heyetler göndermeye başlamışlardı.
- Araplar Kâbe'nin duvarlarına kurban kanı bulaştırırlar, böyle yapmakla sevap kazanacaklarını zannederlerdi. Buna karşın Kur'an-ı Kerîm der ki: "Onların ne etleri ne de kanları Allah'a ulaşır, fakat O'na sadece sizin takvânız ulaşır."
- Suffe öğrencileri sırtlarında sadece bir ihramı olan fakir insanlardan oluşuyordu. Buna rağmen onlar hiç boş durmazlardı. Gündüz odun toplayıp çarşıda satarlar, kazandıklarının yarısını fakirlere dağıtır, diğer yarısıyla da geçinirlerdi. Bundan dolayı dersler gece verilirdi. Ubade b. Samit'e göre Hz. Ömer'in Filistin halkını aydınlatmak ve onlara Kur'ân öğretmek için gönderdiği davetçi, Suffe ashabının öğretmenlerinden biriydi.
- "Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden sizin için çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüz yummadan alamayacağınız bir malı, hayır diye vermeye kalkışmayın."(Bakara 267)
- Hz. Peygamber'in meclisi, hizmetçiler ve ev halkından oluşan, dış dünyaya kapalı bir yer değildi. Belki Peygamber'İn evinin kapısı bile yoktu. Fakat onun peygamberlik onuru herkesin kalbine korku verirdi. Onu gören herkes kalbinde bir titreme hissederdi.
- Hicretin dokuzuncu yılında Yemen ile Suriye arasındaki bütün topraklar İslam sınırlarına katıldığı zaman Hz. Peygamberin odasında çıplak bir sedir ve bir su tulumunda başka birşey yoktu.
- Gözler yaş döker, kalpler hüzünle dolar; fakat biz ancak Allah'ın razı olduğu sözleri söyleriz. (Hadis)