Yine de ama katilliğe alışmak zor. Evde duramıyorum, sokağa çıkıyorum, sokakta duramıyorum, öteki sokağa yürüyorum, sonra o sokaktan sonrakine yürüyorum ve insanların yüzlerine baktıkça görüyorum ki ellerine daha cinayet işleme fırsatı geçilmemiş oldukları için pek çok kişi masum zannediyor kendini. Bu küçük talih ve kader meselesi yüzünden, insanların çoğunun benden daha ahlaklı ya da iyi olduğuna inanmak zor. Olsa olsa henüz cinayet işlemedikleri için biraz daha aptal suratlı oluyorlar ve bütün aptallar gibi iyi niyetli gözüküyorlar. Gözünde bir zekâ ışıltısı, yüzünde ruhundan yansıyan bir gölge gördüğüm herkesin gizli bir katil olduğunu anlamam için o zavallıyı öldürdükten sonra, İstanbul sokaklarında dört gün yürümem yetti. Yalnızca aptallar masumdur.
***
Allahım, sen bu inanılmaz gücü hepimize vermişsin, ama kullanmayalım diye korkutmuşsun da bizi.
Ama bir kere bu korkuyu yenip harekete geçerse insan bambaşka biri oluveriyor hemen. Eskiden yalnız Şeytan'dan değil, içimdeki en ince kötülük belirtisinden bile ödüm kopardı. Şimdiyse, kötülüğün dayanılır bir şey olduğunu, hatta nakkaş için gerekli olduğunu da hissediyorum. Cinayet sonrası, birkaç gün boyunca ellerimin titremesini bir yana bırakırsak, o sefili öldürdüğümden beri daha iyi çiziyorum, daha parlak ve cesur renk çekiyorum ve en önemlisi hayal gücümün harikalar yarattığını görüyorum. Ama nakşettiğim harikaları takdir edecek kaç kişi var İstanbul'da?
***
Bir şehir ne kadar büyük ve renkliyse, suçunuzu ve günahınızı gizleyeceğimiz o kadar çok köşesi, ne kadar kalabalıksa, suçunuzla aralarına karışabileceğimiz o kadar insanı var demektir. Şehirlerin zekâsı, barındırdığı âlimlerle, kütüphaneler, nakkaşlar, hattatlar ve medreselerle değil, karanlık sokaklarında binlerce yılda sinsice işlenmiş cinayetlerin çokluğuyla ölçülmeli. Bu mantıkla İstanbul'un bütün cihanın en zeki şehri olduğundan hiç şüphem yok.
***
Hepimize olur: Bazen mantıkla düşünüyorum diye haftalar, yıllar boyunca hayal kurduktan sonra, bir gün bir şey görürüz, bir yüz, bir elbise, mutlu bir insan ve bir anda hayallerimizin gerçekleşmeyeceğim, mesela o kızı bize hiç vermeyeceklerini, mesela filanca mevkiye hiç getirilmeyeceğimizi anlayıveririz.