Tuesday, September 8, 2015

Cem

Birbirinden uzak iç içe yanlarıyla insan كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِه۪ “Herkes kendi seciye ve karakterine göre davranır.” fehvâsınca, yer yer cismine göre, zaman zaman da ruhuna göre davranışlar sergiler.. evet, kesif bir cisimden ibaret olması itibarıyla onun gözü hep tabiatta ve cismaniyettedir. Latîf bir ruhla memzûc bulunması açısından da ruhanî âlemlere ve meâlîye meyyaldir. Şer’in tayin buyurup garanti ettiği yükselme yolları sayesinde hak yolcusu, fâni ve zâil şeylerden alâkasını kesip bekâya yöneldiğinde, أَفَمَنْ شَرَحَ اللّٰهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلٰى نُورٍ مِنْ رَبِّه۪ “Allah’ın kalbini İslâm’a açtığı kimse, Rabbinden bir nur üzere değil midir?” mazmununca, fevkalâde bir temkin ve teyakkuzla, Rabbinin nuru rehberliğinde her zaman gönüllere inşirah veren ufuklarda dolaşır.. yer yer bazı hissî iltibaslara rastlasa da, Hazreti Ruh-u Seyyidi’l-Enâm’ın aldatmayan pişdarlığı sayesinde onları rahatlıkla aşar.. hep mârifetin mişkât-ı nübüvvet kaynaklısına koşar; koşar ve panteistlerin düştükleri hatalara kat’iyen düşmez.