Monday, July 4, 2016

Günübirlik Düşünce


Zaten inanan bir gönül, bugünle beraber her zaman ya­rını da göz önünde bulundurur ve asla günübirlikçi hareket etmez, etmemelidir de. Zira şimdiye kadar günübirlikçi düşüncelerle herhangi bir problem halledilemediği gibi bundan sonra da halledilemez. Ne var ki son birkaç asırdan beri İslâm dünyasının problemleri temelinden görülememiş ve günübirlikçi politikalarla devasa problemler halledilmeye çalışılmıştır. Günü kurtarmaya matuf bu türlü politikalarla memleketimizin ve İslâm dünyasının problemlerinin halledileceğini, ülkemizin yeryüzünde muvazene unsuru olabileceğini ve gözünün içine bakılacağını zannedenler hem kendilerini hem de insanımızı aldatmış oldular. Evet, bugün toplum olarak kendimizi objektif bir nazarla değerlendirmeye tâbi tuttuğumuzda asırlık dertlerimizin illetinin tam olarak tespit edilemediği, teşhisin doğru olarak konulamadığı, tedavi yollarına usûlünce başvurulmadığı, dolayısıyla da asırlık hastalıklarımızın şifa bulmadığı anlaşılıyor.

Bu açıdan günümüzde inanan gönüller, yürüdükleri yolu uyurgezer gibi değil, birer uyûn-u sâhire (uyanık gözler) olarak müteyakkız bir hâlde yürümelidirler. Hâdiseleri şümullü görmeli, attıkları her adımı bir kere daha kontrol etmeli, yaptıkları her işi yeniden gözden geçirmeli, duygu ve düşünce melekeleri bütünüyle uyanık bir insan gibi meselelere yaklaşmalıdırlar. Dahası onlar, sınırda nöbet tutan bir asker gibi en küçük bir tıkırtı karşısında hemen teyakkuza geçmeli, tehlike ihtimaline karşı her an tetikte bulunmalı, olumsuzluklar karşısında da ellerinde alternatif çözüm yollarıyla her daim mücadeleye hazır olmalıdırlar.