Sunday, December 7, 2014

Takva

Kur'ân-ı Kerîm'den başka hiçbir kitabın takvâya, bu ölçüde, bu derinlikte, bu şümûlde ve Kur'ân'dakine denk bir mânâ yüklediğine şâhid olmadığım gibi, İslâm'ın dışında hiçbir ahlâk ve terbiye sisteminin de bu seviyede, madde ve mânâyı kucaklayan; kökü dünyada, dalları, çiçekleri, meyveleri ukbâda sihirli bir kelimeye rastlamadım. Evet, mânâ ve muhtevâ itibarıyla takvâda öyle bir büyü var ki, ona sığınmadan Kur'ân'ı tam anlamak ve Kur'ân yörüngesinde yürümeden ona ulaşmak mümkün değildir.

***
Kulluğun çeşitliliğine göre, aşağıdaki hususların hepsini takvânın ayrı bir buudu sayabiliriz:
1. Kulun, mâsivâullahtan (Allah'tan gayri her şey) onların zâtları itibarıyla kaçınması,
2. Dînin ahkâmına bihakkın riâyet etmesi,
3. Esbap dairesinde cebre düşecek davranışlardan, kudret dairesinde i'tizâle sapacak inhiraflardan sakınması,
4. Hak'tan uzaklaştıracak şeylere karşı sürekli tetikte bulunması,
5. Yasaklara muhalefet etmeye çekecek nefsî hazlara karşı devamlı uyanık olması,
6. Maddî-mânevî her şeyi Allah'tan bilip, nefsine hiçbir şeyi temlik etmemesi,
7. Kendini hiç kimseden daha âlî ve daha hayırlı görmemesi,
8. Allah'tan başka hiçbir şeyi gâye-i hayâl edinmemesi,
9. Hazret-i Rehber-i Küll'e bilâ kayd ü şart inkıyâdda bulunması,
10. Âyât-ı tekviniyenin sürekli tetkik ve tefekkürüyle kalbî ve ruhî hayatını yenilemesi,
11. Ve değişik buudlarıyla râbıta-ı mevti hayatının bir düsturu hâline getirmesi.