Sindirim sistemi henüz tam faaliyet sergileyemeyen çocuk, protein miktarı düşük besinler almalıdır. Protein açısından yüksek değer taşıyan besinler, çocuğun mide ve sindirim sistemini aşırı derecede yorar. Anne sütünde çocuğun bu ihtiyacına uygun şekilde hazırlanmış düşük miktarda protein bulunur. Böylece çocuğun sindirim sisteminin aşırı çalışmasının önüne geçilmekte ve ilerleyen yıllarda aşırı kilolardan ve vücudun aşırı çalışmasından kaynaklanan hastalıklardan da korunması sağlanmaktadır.
Anne sütü üzerinde titiz araştırma yapan vicdan sahibi uzmanlar, böyle bir formülün Allah tarafından bebeklere özgü bir ikram olduğu konusunda hemfikirdirler. Eğer bu özel formül insanlar tarafından taklit edilebilseydi yeryüzünün miligram cinsinden en pahalı besini, herhâlde anne sütü olurdu.
Düşünün lütfen, çocuğun ihtiyaç duyduğu ve zekâsını doğrudan etkileyen, “Omega-3 yağ asidi”ni bulabilmek için Kuzey Denizi’ndeki somon balıklarının peşine düşmek gerekirdi. Zira somon balığı Omega-3 yağ asidi açısından zengin bir yiyecektir. Oysaki hiçbir annenin kendi çocuğunun zekâsına doğrudan tesir edecek olan bu besin maddesini bulmak için Kuzey Denizi’ne gitmesine gerek yoktur; çünkü anne sütü Omega-3 yağ asidi açısından çocuğun ihtiyaç duyduğu oranda, İlahî bir mucize ile anne göğsünden bebeğe ikram edilmektedir.
***
Anne sütüyle beslenen çocukların diş yapılarının anne sütü emmeyenlere göre daha düzgün olduğu görülmektedir.
Bebek, annesini emerken damağı ve diş etleri, anne göğsü tarafından bir çeşit masaja tabi tutulmakta ve dişlerin en düzgün şekilde oluşmasına zemin hazırlanmaktadır.