Friday, July 31, 2015

Evvelotel



Bertold Brecht Max Frisch’e diyor ki:

“Belki siz de günün birinde böyle ilginç bir duruma düşersiniz; biri size ülkenizden bahsederken sanki size Afrika’da bir yerden bahsediyormuş gibi dinlediğiniz duruma.”


***
Artık hiç de genç olmayan bu başarısız yazar bugünden baktığında, hikâyesinin nasıl da aptalcasına umutlu olduğunu görüp hikâyesi için değil, hayatı için acı çekmektedir. Gerçi ondan hâlâ yazar diye söz etmek de doğru olmaz, yazmayı bırakalı çok oldu çünkü.

Enteresandır, yazmayı bırakmaya bir ilaç prospektüsünü okurken karar verdi. Alerjik astımı nedeniyle ilaç kullanması gerekmişti. Prospektüste ilacın etken maddesinin yarılanma ömründen söz ediliyordu. Yazar farmakolojinin ne demek istediğini anlamamıştı, ama birden kendini görmüştü. Yazmaya başladığı sıralarda iyi bir yazar olacağına dair sözgelimi 1000 olan umudunun beş yıl sonra 500’e, birkaç yıl daha sonra 250’e, sonra 125’e, daha sonra 62,5’e düştüğünü ansızın fark etti ve bunun kaçınılmaz bir şekilde 31,25’e, derken 15,625’e, derken azala azala 0,48828125’e; 0,244140625’e hatta 0,0152581890625’e kadar düşeceğini, bunun bir sonunun asla olmayacağını, virgülün sağındaki basamakların ağırlığını veya solundaki tek bir sıfırın kavranamayacak kadar büyük boşluğunu taşımanın imkânsızlığını anladı, o an kalemi bıraktı.