“Kur’ân-ı Kerim’in Arapça inmesinin önemli bir sebebi, diller içinde Arapça ölçüsünde Kur’ân’ın manâ ve muhtevasını ifade edebilecek bir başka dilin olmamasıdır. Biraz dil, yani dil bilim bilen her insan, bu gerçeği rahatlıkla görebilir. Peygamber Efendimiz’in Arapların içinden çıkmış olması ve dolayısıyla İslâm’ın ilk muhataplarının Araplar olması da, Kur’ân’ın Arapça indirilmiş olmasında önemli bir faktördür. Bu, bazı hikmetlerini bilip, bazılarını bilemeyeceğimiz İlâhî bir tercihtir. Şurası da bir gerçektir ki, hangi ırk, renk ve dilden olursa olsun, asırlarca birbirleriyle iç içe yaşamış Din mensuplarının arasına tefrika sokmak, insanları Din’den koparmak, Din’in önemli bir birleştirici unsur olduğu çok milletli büyük devletleri ortadan kaldırıp insanlığa daha rahat hükmetmek için ortaya çıkarılan ve Kur’ân’ın cahiliye asabiyeti olarak yasakladığı milliyetçilik ambalajlı ırkçılık hareketleri, sözünü ettiğimiz gayelerle Arapça’ya hücum edinceye kadar tam 13 asır, Kur’ân’ın Arapça olması hiç bir problem teşkil etmemiştir. Bunu problem yapanların, Kur’ân’la, ibadetle hiç alâkaları olmadığı halde başka başka dillerde Kur’ân ve ibadet arayışına girenlerin asıl niyeti, Müslümanları birbirine düşman yapma, Kur’ân’ın tesirini kırma ve bu şekilde İslâm’ı darbeleme olup, bunlara destek verenler de, bilerek veya bilmeyerek aynı gayeye hizmet etmektedirler.”