“Başarı ile IQ arasındaki ilişki ancak bir noktaya kadar işliyor. 120 civarında bir IQ’ya ulaştıktan sonra alınan ekstra IQ puanları gerçek dünyada ölçülebilir bir avantaja dönüşür görünmüyor.
IQ’su 170 olan birinin IQ’su 70 olan birinden daha iyi düşündüğü fazlasıyla kanıtlanmıştır” diyor İngiliz psikolog Liam Hudson “ve bu durum daha yakın bir karşılaştırmada da –örneğin, 100 IQ ile 130 IQ arasında da– geçerlidir. Ancak her ikisinin de IQ’su görece yüksek olan iki kişi karşılaştırıldığında bu ilişki ortadan kalkar görünüyor… Yetişkin IQ’su 130 olan deneyimli bir bilim adamının Nobel Ödülü kazanma olasılığı, IQ’su 180 olan bir bilim adamından farksız.
Hudson’ın söylediğine göre, IQ’nun önemi, basketbolda boyun taşıdığı öneme çok benziyor. 1,71’lik birinin profesyonel basketbol oynamak konusunda gerçekçi bir şansı var mıdır? Gerçekten de yoktur. O düzeyde basketbol oynamak için boyunuzun en az 1,83 ya da 1,86 olması gerekiyor ve eşit koşullarda 1,89’luk bir boy 1,86’lık bir boydan ya da 1,92’lik bir boy 1,89’luk bir boydan daha iyi olsa gerek. Ancak belli bir noktadan sonra boy çok önemli olmamaya başlıyor. Boyu 2,07 metre olan biri, 5 santimetre daha kısa olan birinden otomatik olarak daha iyi değil. (Sonuçta, gelmiş geçmiş en iyi basketbol oyuncusu Michael Jordan’ın boyu 2,01 metreydi.Bir basketbol oyuncusu sadece yeterince uzun olmalı ve aynı durum zeka için de geçerli. Zekanın bir eşiği var.”