Monday, March 31, 2014

Hz. Peygamber ve Kureyş


Resulullah (sav) İslâm’a daveti açıktan yapmaya başlayınca ve hakikati Allah’ın emrettiği şekilde açıkça ilân edince, Kureyş ondan uzaklaşıp onu reddetmemişti. Ne zaman ki, putlarından söz etmeye ve onları ayıplamaya başladı, işte o zaman bu onların çok ağırına gitti ve onunla mücadeleye girdiler, ona düşmanlıkta ve muhalefette birleştiler.

...

Kureyş, Resulullah’a olan bunca düşmanlığına rağmen, onun güvenilir, doğru ve mert bir insan olduğuna sonsuz güven beslerdi. Mekke’de herkes, bir zarar gelmesinden korktuğu eşyasını güvenlerinden ötürü Resulullah’a emanet ederdi. Bu tür emanetler Resûl-i Ekrem’in yanında oldukça çoktu. Bundan dolayı Hz. Ali’ye bu emanetleri sahiplerine verinceye kadar Mekke’de kalmasını emretmişti.

Yüce Allah buyuruyor:

“(Habibim) şu hakikatı çok iyi biliyoruz ki, onların söyleyegeldikleri (sözler) seni herhalde tasaya düşürüyor. Onlar hakikatte seni yalanlamıyorlar. Fakat o zalimler, bile bile Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar.