Thursday, April 14, 2016

Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu


İnsan eksikliklerini kendiliğinden gideremez. Eğilimleri yaklaşık olarak yirmi beş yaşına kadar katılaşır ve daha sonra ne kadar çabalarsa çabalasın karakterini değiştirmeyi başaramaz. Sorun dış dünyanın o eğilimlere ne şekilde tepki vereceğiyle sınırlıdır.
**
Pek anlayamadığımı söyledim. Çoğunlukla dürüst bir insanımdır. Anladığım zaman anladım, anlamadığım zaman da net olarak anlamadım derim. İkircikli ifadeler kullanmam. Sorunların büyük kısmının ikircikli ifadeler yüzünden çıktığına inanırım. İnsanların çoğunun ikircikli ifadeler kullanmasını, onların aslında içten içe, bilinçsizce de olsa, sorun çıkmayı arzu etmelerine bağlarım. Başka türlü düşünebilmem mümkün değil.
**
Beklentiler, hayal kırıklıklarını birlikte getirebilir.
**
Kütüphaneler de eskisine oranla bir hayli değişmişti. Ödünç alma kartlarının kitapların arka kapaklarının iç kısımlarındaki açık zarflarda durduğu devirler, artık rüyalarda kalmıştı. Çocukluğumda, ödünç alma kartının üzerinde sıralanan damgaların tarihine bakmayı severdim.
**
Sır dediğiniz şey, o sırrı bilen sayısı az olduğu için sırdır.
**
Yaşam döngüsü hep aynıdır. Kurmak için uzun zaman harcanan şeylerin yıkılması için bir saniye bile yeterli olur.
**
“Ben on altı sene okula gittim, ama bunun pek fazla işe yaradığını sanmıyorum. Dil bilmem, müzik aleti çalamam, borsadan anlamam, ata da binemem.”
**
Her insanın bir konuda birinci sınıf olabilme yeteneği vardır. Sorun yalnızca bunun yeterince açığa çıkarılamaması. Açığa çıkarmayı bilmeyen insanlar birbirinin üzerine yüklenip, o yetenekleri iyice ezdiği için, çoğu insan birinci sınıf olamıyor. Sonra karşılıklı olarak ufalanıp yok oluyorlar.