Friday, April 1, 2016

Töre Cinayetleri ve Sünnet


Aleyhissalatu Vesselam,  hanımına iftirada bulunulduğu zaman, meseleyi -bir kalemde reddederek- kapama cihetine gitmemiş, aksine, işi geniş çaplı bir tahkikata tâbi tutmuş, Hz. Aişe’nin azatlı cariyesi Berîre’ye varıncaya kadar birçok kimseye başvurup Ayşe Validemiz hakkındaki kanaatlerini sormuştur.

Şurası muhakkak ki, Aleyhissalatu vesselam, iffet âbidesi, mutahhar yüce validemiz hakkında taşıdığı herhangi bir şüphesi sebebiyle böyle bir davranışa yer vermiş değildi. O, ümmetine, insanların en hassas bir meselesinde nasıl davranacaklarına dair örnek sünnetler göstermekte idi. Bugün ümmet, namus meselesi diyerek, töre cinayeti kulbu takarak nice kanların döküldüğü, nice masum canların kıyıldığı bu meselelerde Resûlullah’ın canlı örneğine ne kadar muhtaç. İşte ibret alınması gereken bu noktaya, bu ciddi meselede Resûlullah’ın davranış tarzına dikkat çekmek için bu bahse yer verdik.

Bu meselede esas bilinmesi gereken husus şudur ki, Resûlullah namus meselesinden zanlı duruma düşürülen hanımına, vahiy gelip onu tebrie etmezden önceki zanlı hâli esnasında, ithamkâr, rencide edici, kalp kırıcı bir tek söz bile sarf etmemiştir.