Friday, December 13, 2013

Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali [Ali Ünal] 12: Nisa Suresi'nden




  • Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bugün meselâ herhangi modern bir ülkede bir yılda tesbit olunan zina ve hırsızlık hadiseleriyle, bunların yol açtığı boşanma, ailelerin yıkılması, cana kıyma ve maddî-manevî depresyon gibi komplikasyonların sayısı, tüm İslâm diyarında 13 asırlık dönemde işlendiği tesbit olunan ve cezalandırılan zina ve hırsızlık suçlarından kat kat fazladır.


  • Eşlerinizle güzelce ve iyi geçinin. (Başlangıçta ve bazı yönleriyle) onlardan hoşlanmayabilirsiniz; fakat bir şey sizin hoşunuza gitmez de, bakarsınız Allah onda pek çok hayırlar takdir etmiştir.(Nisa 19)
  • Dünyada geçimlikler farklı farklıdır. Erkek veya kadın olmak da elinizde değildir. Dolayısıyla,) Allah’ın bazınıza bazınızdan daha fazla verdiği (makam, servet, fizikî cazibe gibi) dünyalıklar hususunda, (“Keşke bizim de olsaydı!”) şeklinde temennide bulunmayın ve (aranızda kıskançlığa düşmeyin; Allah’ın yaptığı paylaştırmaya da itiraz etmeyin). (Nisa 32)
  • Şu bir gerçek ki, Allah zerre kadar bile olsa kimseye zulmetmez. (Zulmetmek şöyle dursun,) yapılmış tek bir iyiliği (hem neticesi, hem de onun için vereceği mükâfat açısından) kat kat artırır; ayrıca (onun hak ettiği bir karşılık olarak değil, bütünüyle) Kendi katından çok büyük bir mükâfat da bahşeder.(Nisa 40)
  • (Seferde veya hazarda, savaşta veya barışta) size selâm verilip bir iyilik dileğinde bulunulduğunda, ondan daha güzeliyle, hiç olmazsa onun misliyle mukabele edin. Bilin ki Allah, her şeyin muhasebesini tutmaktadır ve karşılığını verir. (Nisa 86)
  • Kim (başka bir gaye için değil de sadece) Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer, genişlik ve bolluk bulur. Kim Allah’a ve Rasûlü’ne kavuşma (ve onların rızası istikametinde) hicret için evinden çıkar da daha yolda iken ecel gelip kendini yakalarsa, hiç şüphesiz onun (geçmiş günahlarını affetmek ve) mükâfatını vermek Allah’a aittir. Allah, (kullarının hata ve günahlarını) çok bağışlayandır; (bilhassa mü’min ve itaatkâr kullarına karşı) hususî rahmet ve merhameti pek bol olandır. (Nisa 100)
  • (Yaptıkları ihanet ve işledikleri günahları) insanlardan gizlemeye çalışırlar da, onları Allah’ın gördüğünü hiç düşünmezler. Halbuki onlar, bilhassa gece karanlığında gizli gizli Allah’ın razı olmayacağı ihanet ve tezvirat planları yaparlarken O daima yanıbaşlarındaydı. Allah, her ne işliyorlarsa hepsini (İlim, Görme, İşitme ve Kudreti’yle) zaten kuşatmış durumdadır.(Nisa 108)
  • Onların fısıldaşmalarının, bir araya gelip de kendi aralarında yaptıkları gizli toplantı ve görüşmelerin çoğunda hayır yoktur; ancak muhtaçlara yardımı veya iyilik, güzellik ve doğruluğu ya da insanların arasını ıslah etmeyi emir ve tavsiye edenlerin yaptıkları gizli görüşme ve fısıldaşmalar bundan müstesnadır. Kim içten bir taleple Allah’ın rızası peşinde olur ve O’nun rızasının nerede yattığını araştırarak hayırlı toplantı ve görüşmelerde bulunursa, bir gün gelir, Biz ona (hiç ümit etmediği) çok büyük bir mükâfat veririz.(Nisa 114)
  • (Buna karşılık,) bir iyiliği ister açıktan yapın ister gizlice yapın veya (şahsınıza reva görülen) herhangi bir fenalığı (ona usulünce mukabelede bulunmak hakkınız olmakla birlikte) bağışlayıverin: her halükârda bilin ki Allah, (Kendisine karşı işlenen) günahların pek çoğundan hemen geçiverendir; (cezalandırılması gereken her suçluyu ve suçu cezalandırmaya da) gücü hakkıyla yetendir.(Nisa 149)