Tuesday, December 31, 2013

Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali [Ali Ünal] 27: Tevbe Suresi'nden - Mevcut Tevrat


... mevcut Tevrat’ta Cennet’le ve Âhiret’le ilgili açık bir ifade bulmak mümkün değildir denebilir. Tevrat, ölümden sonraki hayat, Hüküm Günü, Allah’ın Âhiret’te mükâfatlandırması ve cezalandırması gibi inanç ve anlayışlardan bütünüyle tecrit edilmiş gibidir. Her peygamber aynı iman esaslarıyla geldiği ve Âhiret’e iman bu esasların ikincisini teşkil ettiği için Tevrat’ın aslında Âhiret’le, Cennet ve Cehennem’le, İlâhî mükâfat ve ceza ile ilgili pek çok ifadenin hiç şüphesiz bulunmuş olması gerekir. Ne var ki, mevcut Tevrat, Yahudilerin çok fazla dünyevileştiği bir zamanda derlendiğinden, ebedî saadetle ilgili ifadeler dünyada başarı, zafer ve Cennet’le ilgili ifadeler de Filistin olarak değerlendirilmiş ve öyle yazılmıştır. Meselâ, Kur’ân-ı Kerim’de müttakîlere va’edilen Cennet’te tertemiz su, süt, lezzetli ve insanı sarhoş etmeyen şarap (değişik meyve suları) ve saf bal ırmaklarından söz edilir (Muhammed Sûresi/48: 5). Tevrat’ta ise, süt ve bal ülkesi (Tesniye, 6: 3) ifadeleri artık Filistin olarak anlaşılmış, öyle yorumlanmış ve öyle kayda geçirilmiştir. 
Bununla birlikte, en azından bazı Yahudiler, İslâm’dakinden farklı da olsa, öldükten sonra dirilmeye, Yahudi dininin 13’üncü esası olarak inanmaktadırlar. Meselâ: “Onüçüncü esas, öldükten sonra dirilmedir. Ramba’m, bu konuda şöyle yazar: ‘Öldükten sonra dirilme, Musa aleyhisselâmın koyduğu temellerden biridir. Buna inanmayanın Yahudi diniyle bir alâkası olamaz. Fakat, bu dirilme yalnızca iyiler içindir. Hakimlerimiz, ‘Yağmurlar, hem salihler hem kötüler içindir; fakat öldükten sonra dirilme, yalnızca salihler içindir.’ diye öğretirler.”