Sunday, December 29, 2013

Kur'an-ı Kerim ve Açıklamalı Meali [Ali Ünal] 21: En'am Suresi'nden 3 - Kader




Kâinattaki muhteşem nizam ve her şeyin kusursuz yerli yerinde olup görevini eksiksiz yerine getirmesi, her şeyin bir ilme ve bir ölçüye, bir ‘plan’a dayandığını göstermektedir. İşte bu, Kader’dir. Meselâ, bir kitabın, önce yazarının zihninde manâ halinde (manevî) varlığı vardır. Yazar, sonra bu manevî varlığı planlar ve kâğıda döksün dökmesin, bir “içindekiler” hazırlar. İşte bu, o kitabın kaderî varlığıdır. Daha sonra onu harflere, kelimelere döker ki, bu da onun maddî varlığıdır. Yazılmış bulunan bu kitap kayıp da olsa, yazarın ve onu okuyanların zihninde varlığını sürdürübileceği gibi, kaybolmadan önce istenilen sayıda çoğaltılmış da olabilir. Bu misali, bir bina için de düşünebiliriz. Binanın, önce mimarın zihninde ilmî-manevî varlığı vardır. Sonra mimar, göreceği fonksiyona göre bir plan yapar; zihnindeki ilmî varlığı projelendirir ve bu proje, binanın kaderî varlığıdır. Sonra da, gerekli malzeme kullanılarak binanın maddî varlığı ortaya çıkar.

Bunun gibi, kâinattaki bütün varlıkların Allah’ın ezelî İlmi’nde ilmî-manevî varlıkları vardı(r). Sonra Allah, bunlara taayyünat, yani bir şekil, bir heyet-i umumiye verir ki, bu, onların kaderî varlığıdır. İçindeki bütün nesneler ve hadiselerle birlikte kâinatın bu kaderî varlığına, bu ilk taayyününe, bunların toplamına İmam-ı Mübîn veya Levh-i Mahfuz denmektedir. Bu, Cenab-ı Allah’ın İlmi’nin bir nevi unvanıdır da. İlmî varlığı Kader giydirir, yani ona şeklini verir; sonra da Kudret onu ‘varlık’ sahasına çıkarır.

Her bir varlığın kendi kaderi, tohumuna dercedilmiştir, kotlanmıştır. Meselâ, anne karnında cenin “yepyeni bir yaratılış”la insan halini aldığı anda artık kaderi de bellidir. Aynı şekilde, her bitkinin tohumunda onun gelecek hayatı saklıdır. Tohumun yer altında çimlenip, meyve veren bir ağaç olma ânına kadar geçirdiği bütün süreler, bütün dönemler, yani onun aktif hayatı, onun bir bakıma pratik kaderidir ki, bu kader, her varlığın, bütün varlıkların hayatının heyet-i umumiyesi, bütün kâinatın Kitab-ı Mübin’inidir. İmam-ı Mübin’e Nazarî Kader denirse, Kitab-ı Mübin’e Pratik Kader denebilir. İmam-ı Mübîn, varlıkların asıllarına, tohumlarına, İlm’e ve İlâhî (ilk) Kader’e bakar; Kitab-ı Mübîn ise, daha çok Kudret’in bir defteridir; onların hayatlarının heyet-i umumiyesidir. (Sözler, 30. Söz’den)