Friday, August 11, 2017

İttihatçıların Rehaveti ve Trablusgarp'ın Kaybı


23 Temmuz 1908’de Meşrutiyet’in ikinci kez ilanından sonra ortaya çıkan kargaşadan yararlanan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu 5 Ekim 1908’de Bosna-Hersek’i ilhak etmiş, Osmanlı İmparatorluğu 2,5 milyon altın emlak bedeli karşılığında bu ilhakı sineye çekmiş, 1878’den beri özerk olan Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiş, Yunanistan, Girit’i ilhak etmek için tekrar harekete geçmişti. Bunlar İtalya’yı da cesaretlendirmişti.
Roma’daki Osmanlı Askerî Ataşesi’nden İtalyanların savaş hazırlıklarına başladığı haberleri geldiğinde, İttihatçılar İtalyanların Trablusgarp’ı işgal edeceklerine çok ihtimal vermediler çünkü çok masraflı olacak böyle bir harekâtı millî birliğini yeni kurmuş olan İtalya’nın kaldıramayacağını düşünüyorlardı.

Savaş başlarken Roma Büyükelçisi olan Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa ise, devletler hukuku ilkelerine güveniyordu. O kadar ki, İtalyanlar 23 Eylül 1911'de Osmanlı İmparatorluğu’na Trablusgarp’ın teslimi için nota verdiklerinde bile İstanbul’daki İtalyan Elçiliği’nde briç oynamaktaydı. İddialara göre notanın zarfını briç partisini bitirdikten sonra açmıştı.

29 Eylül 1911 günü İtalyan donanmasına ait iki gemi, Derne şehrini topa tutmuş, yöneticiler İstanbul’a akıl danışırken, Trablus’a karşı taarruza geçilmişti. Osmanlı birliklerinin büyük bir bölümü Yemen’deki bir isyanı bastırmakla görevlendirildiği için o sırada bölgede sadece beş bin kişilik bir kuvvet vardı. Trablusgarp’ın savaşçı valisi İbrahim Paşa ise birkaç ay evvel görevden alınmıştı. Başlangıçta 23 bin kişi olan ancak zaman içinde 100 bin kişiye kadar ulaşan İtalyan ordusunun havadan ve denizden yürüttüğü bombardıman başsız kalan halkı da askerleri de paniğe soktu. Halk iç bölgelere doğru kaçarken, askerler de kışlalara sığınmıştı.
Tarihteki ilk hava bombardımanıydı bu. 20 Ekim’e kadar Tobruk, Derne ve Bingazi peşpeşe İtalyanların eline geçti.