Tuesday, October 8, 2013

Modern Bilim: Tanrı Var



Belki de en büyük metakozmolojik soru Leibniz’in dediği gibi felsefî açıdan şu şekilde sorulabilir: “Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var?” Evrendeki, aklın sınırlarını zorlayan karmaşık yapıya ve yaşamın ortaya çıkmasına engel olabilecek sayısız faktöre rağmen, nasıl olmuştur da yeryüzünde yaşam ortaya çıkmıştır? Bu gibi sorulara cevap bulmak için özellikle astronomi, fizik, astrofizik, kimya, biyoloji, biyokimya, moleküler biyoloji, hücre biyolojisi gibi alanlarda modern bilimin verileri ışığında bilim adamları tarafından çeşitli yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Söz konusu yaklaşımlar ise pek çok bilim adamının açık bir şekilde ifade ettiği bir gerçeğe dikkatleri çekmektedir: “Tanrı Var”.

Modern bilimin verileri evrenin ve canlılığın tesadüfen oluşamayacak kadar hassas değerlere sahip olduğunu -gözlemler ve matematiksel veriler doğrultusunda- ispat etmekte ve yaşamın oluşabilmesi için gerekli olan bu hassas değerlerin insan ile uyumunu göstermektedir. Bilim çevrelerinde genellikle, Tanrı’nın varlığına ulaşmak amacıyla yola çıkılmamasına rağmen özellikle son yıllarda ortaya çıkan sonuçlar, inanan ve inanmayan birçok bilim adamını hayrete düşürmüştür. Öyleki hali hazırda bir Tanrı’nın varlığını kabul etmeyen bilim adamları bile evrendeki akıl almaz tasarım ile oluşumlardaki hassas ayarlara hayranlık duymaktadırlar. Söz konusu bu mükemmel hassasiyet, akıllı yaşamın ancak bir düzen koyucunun kontrolünde ve bir amaç doğrultusunda oluşabileceği gerçeğini ateist ve agnostik bilim adamlarına
dahi itiraf ettirmektedir.