Ey insan! Nimetin zevalinden elem çekme. Çünki rahmet
hazinesi tükenmez. Ve lezzetin zevalini düşünüp, o elemden feryad etme.
Çünki o nimet meyvesi, bir rahmet-i bînihayenin semeresidir. Ağacı bâki
ise, meyve gitse de yerine gelen var. Nimetin lezzeti içinde, o lezzetten
yüz derece daha ziyade lezzetli bir iltifat-ı rahmeti hamd ile düşünüp,
lezzeti birden yüz derece yapabilirsin.Nasılki bir padişah-ı zîşanın sana
hediye ettiği bir elma lezzeti içinde yüz belki bin elmanın lezzetinin
fevkinde, bir iltifat-ı şahane lezzetini sana ihsas ve ihsan eder. Öyle de:
"lehül hamdü" kelimesiyle, yani hamd ve şükür ile, yani nimetten in'amı
hissetmekle, yani Mün'imi tanımakla ve in'amını düşünmekle, yani onun
rahmetinin iltifatını ve sefkatinin teveccühünü ve in'amının devamını
düşünmekle; nimetten bin derece daha leziz, manevî bir lezzet kapısını
sana açar.