“Ancak iman eden ve sâlih (makbul ve güzel) işler yapanlar müstesna... ” (Asr, 3)”
Âyette geçen sâlihat kelimesi, “Şu, şu ibadet, zikir ve tutum ve davranışlardan ibarettir.” diye kayıtlanmadan mutlak bırakılıp iyi işler, yararlı ameller mânâsına öylece bırakılmıştır. Çünkü namaz, oruç, hac, zekat gibi güzel amellerin, yanında, duruma göre çok değişik, hal, tutum, davranış ve hareketler de nisbî ve izafî mânâda sâlihatın içine girer. Binlerce sâlihatı ifade etmek için sayfalar yetmez. Ama herkes de, Bediüzzaman Hazretleri gibi ayetlerin tazammun ettikleri derin ve ince mânâları hemen kavrayıp alamaz. Onun için mânâ gavvasları, irşadın kutup ve gavsları Guam çukuru gibi derinliklere dalarlar; inci ve mercandan daha kıymetli ilahî maksad ve muradları asırlarının sofralarına sererler... Ne mutlu onlardan istifade etmesini bilenlere!.. Hâlâ, önümüze serilen bu semavî mâidelerden istifade edemiyorsak, kendimize yazık etmiş oluruz. Üstad’ın sâdık talebesi Zübeyr Gündüzalp Ağabeyimizin dediği gibi “Evliyaullahın bir sözünde, yetmiş mânâ bulunabilir. Onları düşüne düşüne ve tekrar tekrar okumamız lâzımdır.”
Âyette geçen sâlihat kelimesi, “Şu, şu ibadet, zikir ve tutum ve davranışlardan ibarettir.” diye kayıtlanmadan mutlak bırakılıp iyi işler, yararlı ameller mânâsına öylece bırakılmıştır. Çünkü namaz, oruç, hac, zekat gibi güzel amellerin, yanında, duruma göre çok değişik, hal, tutum, davranış ve hareketler de nisbî ve izafî mânâda sâlihatın içine girer. Binlerce sâlihatı ifade etmek için sayfalar yetmez. Ama herkes de, Bediüzzaman Hazretleri gibi ayetlerin tazammun ettikleri derin ve ince mânâları hemen kavrayıp alamaz. Onun için mânâ gavvasları, irşadın kutup ve gavsları Guam çukuru gibi derinliklere dalarlar; inci ve mercandan daha kıymetli ilahî maksad ve muradları asırlarının sofralarına sererler... Ne mutlu onlardan istifade etmesini bilenlere!.. Hâlâ, önümüze serilen bu semavî mâidelerden istifade edemiyorsak, kendimize yazık etmiş oluruz. Üstad’ın sâdık talebesi Zübeyr Gündüzalp Ağabeyimizin dediği gibi “Evliyaullahın bir sözünde, yetmiş mânâ bulunabilir. Onları düşüne düşüne ve tekrar tekrar okumamız lâzımdır.”