Wednesday, May 7, 2014

Hz. Peygamberin bazı Ahlâkî ve Fizikî Vasıfları

Resulullah’ın hüzün ve tefekkür içinde olmadığı bir an yoktu. Devamlı olarak tefekkür ederdi. Onun için rahat yoktu. Çoğu zaman sükût eder, gereksiz yere konuşmazdı. Söze başlayınca mağrur ve mütekebbir kişilerin yaptığı gibi, dudak ucuyla konuşmaz, kelimeleri gayet güzel telâffuz ederdi. Belâgatla konuşurdu. Sözleri, hakkı batıldan ayırırdı. Ne fazla ne de eksik konuşurdu. Sert ve kaba bir insan değildi. Başkalarını hiçbir zaman hor ve hakir görmezdi. Nimet az bile olsa, ona büyük değer verir, asla nankörlük etmezdi. Onu hiçbir şekilde kötülemezdi. Yiyecek ve içecekleri, ne hoşuna gittiği için över, ne de hoşlanmadığı için kötülerdi. Dünya için ve dünyada kendisini alâkadar eden işler için asla öfkelenmezdi. Fakat hakka tecavüz söz konusu olunca hakkı sahibine iade edip, haksızı cezalandırmadıkça hiçbir şey O’nun öfkesinin önüne geçemezdi. Kendisine ait bir şey için asla kızmaz ve intikam almaya kalkmazdı. Birşeye işaret edince, parmağıyla değil bütün eliyle işaret ederdi. Birşeye hayret edince elini ters çevirirdi. Konuşurken ellerini bitiştirir ve sağ elinin ayasını sol elinin baş parmağının iç tarafına vurur dururdu. Öfkelendiği zaman hemen vazgeçer ve bunun için büyük gayret sarfederdi. Sevindiği zaman gözlerini yumardı.

En fazla güldüğünde tebessüm ederdi. Gülümserken de dişleri dolu taneleri gibi gözükürdü. Kahkaha ile gülmezdi.