Tesbih, Allah’ın her türlü noksanlıktan, eksiklikten, yaratılmışlara ait doğma, üreme, ölme, ihtiyaç hissetme gibi özelliklerden ve ortakları bulunmaktan mutlak münezzeh olduğunu kabul ve ikrar etmektir. Kısaca, Allah ne değildir, ne olamaz, bunu bilmek ve ilân etmektir. Tahmid, Allah’ın bütün kemal sıfatlarına sahip Allah olduğu için hamde, senâya, ibadete lâyık olduğunu ve O’na hamd, senâ ve ibadet edilmesi gerektiğini kabul ve ikrardır. Bir başka ifadeyle, Allah’ı müsbet (sübutî) sıfatlarıyla tanımak, O’nu bu sıfatlarla anmak, yani O’nun nasıl bir İlâh ve Rab olduğunu bilip, O’nu öyle tanıyıp öyle anmaktır. Tekbir, Allah’ın bizim idrakimizin ötesinde ve sonsuz büyüklüğünü, O’nun karşısında başka hiçbir büyüğün olamayacağını, bizim hayal ve tasavvurumuzda O’nun hakkında ne canlanırsa, O’nun bütün bu tasavvur ve tahayyüllerin sonsuzca ötesinde olduğunu kabul ve ilan etmektir. Tehlil ise, O’nun mutlak birliğini, O’ndan başka hiçbir ilâh ve ma’bud olamayacağını kabul ve ilandır. Namazdan sonra tesbihatta Subhânellah, Elhamdü lillâh, Allahü ekber, Lâ ilâhe illallah derken, işte bunları ilan ederiz.