“O şeyler” olarak çevirdiğimiz kelimenin aslı ellezîne ism-i mevsulü (birleştirme ismi/zamiri) olup, esasen şuurlu varlıklar için kullanılır. Bu da göstermektedir ki, putperest toplumların taptıkları putların çoğu melekler, cinler, peygamberler, kahramanlar, devlet adamları gibi, bir zaman halkın çok sevip, daha sonra tanrılaştırdıkları kimseleri temsil ediyordu. Dolayısıyla âyet, putları nazara verirken, bu gerçeğe de işarette bulunmaktadır. Bunların dışında, insanlar çok defa, iyi veya kötü bildikleri birtakım ‘ruhlar’a, “tabiat kuvvetleri”ne, gök cisimlerine ve daha başka şeylere de tapınmış, Allah’ın İrade ve Kudreti’ni bu şekilde başka pek çok şeylere taksim etmişlerdir. Burada belirtelim ki, putçuluk ve putatapıcılık, geçmişe ait bir vakıa olmayıp, bugün de açık ve örtülü biçimde pek çok şekillerde ve pek çok isim altında devam etmektedir. ”